DOĞU TÜRKİSTAN

1930’lu yıllarda Doğu Türkistan’ı yöneten Sincan Eyalet hükûmetine karşı Uygurlar başta olmak üzere Müslümanların bağımsız hareketini birleştirerek Tarım Havzası’nın güneybatısında yer alan Kaşgar’da kurulan hükûmet.

Kuzeybatı’nın Üç Ma’sı  olarak ünü kazanan Müslüman Hui askerî hiziplerin bir kolu olan Ma Zhongying’nın ordusu Sincan’a kadar genişlemeye başlamıştır. Buna karşın yerli halklar önce 1931’de Kumul’da 1932’de Turfan’da isyan başlatmışlardır. Kumullu Hoca Niyaz önderliğindeki isyan gücü Eyalet ordusunun hücumune uğrayarak batıya çekilmek zorunda kalmıştır.

Ma Chungying ordusunun saldırıya uğramamış Tarım Havzası’nın güneyindeki Hotan’da da 1933’te Muhammed Amin Buğra isyan etmiştir. İsyancılar Hanlı memurları kovarak Hotan’ı aldıktan sonra Yarkand ve Kaşgar’a ilerleyerek Kumlu ve Turfan’dan sağınmış güçleriyile birlikte 12 Kasım 1932’de Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmiştir.

Cumhurbaşkanlığına Kumul’u temsilen Hoca Niyaz, başbakanlığına Hotan’ı temsilen Sâbit Damulla Abdulbaki seçilmiştir. Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti, Birleşik Krallık ve Türkiye Cumhuriyeti gibi ülkelerin tanımalarını istediyse de kabul edilmemiştir.

1933’te Doğu Türkistan kargaşa içindeydi. 12 Mart 1933’te Urumçi’deki Sincan Eyaleti hükûmetinde Genelkurmay başkanı Chen Zhong (陳中 chén zhōng)’nun Beyaz Rus birlikleriyle birlikte giriştiği darbe başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.

Turfan’ı işgal eden Ma Chungying ordusunun tehdidine karşı Urumçi’daki Sincan Eyalet hükûmeti Sovyetler Birliği’nden yardım ve müdahalesini istemiş ve 1934’te Kızıl Ordu’ya bağlı iki tugay Sincan’a girmiştir. Kızıl Ordusu’ndan kaçan Ma Chnagying ordusu Hotan’a saldırmış ve Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti ordusunu imha etmiştir. Böylece 6 Şubat 1934’te cumhuriyeti yıkılmıştır.

Cumhurbaşkanı Hoca Niyaz ve Savunma Bakanı Muhiti, Sovyetler vasıtasıyla Sincan Eyalet hükûmeti askerî müfettişi olan ve “Sincan Kralı” olarak adlandırılacak olan Sheng Shicai (盛世才 shèng shìcái) ile anlaşarak başbakanı Sâbit Damulla Abdulbaki’yi Sincan Eyalet hükûmetine teslim etmiş ve Hoca Niyaz ise Sincan Eyalet hükûmetinin başbakan yardımcısı olmuştur.

Doğu Türkistan da Ticaret

Doğu Türkistan’ın tarihteki ticarî yerini gördükten sonra, Çin iktidarlarının neden Türk ülkelerine saldırdıklarını, daha iyi anlıyoruz. Bugün için de önemini kaybetmeyen husus şudur ki; Kıta Çini’ni Sibirya’ya, Rusya’ya ve Ön Asya ülkelerine bağlayan tarihî yollar, Doğu Türkistan ve Orta Asya üzerinden geçer. Rusya’nın da Çin ve Hindistan’a inmesi meselesinde aynı şeyi söyleyebiliriz. İşte bunun içindir ki, Doğu ve Batı Türkistan iki komünist ülke arasında paylaşılamıyor. Yeri geldikçe diğer sebepler üzerinde de duracağız.

Yukarıdaki tarihi bilgilerden sonra, bugünkü Türkistan’ın durumuna geçebiliriz.

Doğu Türkistan hiç bir vakit, tarihî ticaret fonksiyonunu kaybetmez. Bugün, bunun ehemmiyetini anlayan Kızıl Çin, Doğu Türkistan ulaşımını daha da genişletmiş ve Pakistan, Hindistan, Rusya gibi komşu ülkelerle ticareti geliştirmiştir. Doğu Türkistan’ın ticarî ürünlerini, fazla zaman kaybetmeksizin, bulunduğu yerden diğer ülkelere nakletmektedir.

1942 yılına kadar Doğu Türkistan’ın ticaret yaptığı ülkelerin başında Rusya, Hindistan, Çin, Almanya, İngiltere gibi memleketler gelmekteydi. Hindistan’a ipek, halı ve kilim ihraç ediliyor, boya, baharat vs. ithal ediliyordu.

Rusya’ya ise; yün, ipek, deri, pamuk, ehlîleştirilmiş hayvan, bağırsak, kuru meyve vb. ihraç ediliyor; oradan da kumaş, kâğıt, şeker, cam, çay, sigara gibi sanayi eşyaları ithal ediliyordu.

 

Doğu Türkistan Tarihi

Doğu Türkistan, makûs kaderinden asırlardır kurtulamamış, bir taraftan Rusya diğer taraftan Çin’in kıskacı arasında sıkışarak hayat mücadelesi vermeye çalışmaktadır.

Doğu Türkistan yüzölçümü itibariyle 1.828.418 kilometrekaredir. Doğu Türkistan; Tibet, İç Moğolistan ve Mançurya gibi Kızıl Çin müstemlekeleri dâhil, bütün Çin topraklarının beşte birini teşkil etmektedir. Fakat zengin petrol yataklarına sahip olması ve son dönemlerde Çin-Rusya arasındaki enerji yakınlaşmalarının kesiştiği bölge olması hasebiyle bölgenin önemi daha da artmıştır.

Doğu Türkistan, Türklerin eski yerleşme alanlarından biridir. Bölgeye ilk hâkim olan Türk Devleti, Hunlardır. M.Ö. 300 yıllarından itibaren Türk birliğini kurma çabalarına giren Hun Devleti, Doğu Türkistan’ı kendisine bağlamıştır. Doğu Türkistan coğrafyası bu tarihten sonra sırasıyla; Hun (M.Ö. 220-M.S. 386), Tabgaç (386–534) ve Göktürk (550–840) hâkimiyetinde kalmıştır. Uygur Türkleri 840 yılında bölgeye yerleşmiştir.

840 yılında Kırgızların Uygur başkentine girmesinden sonra Uygurlar kendilerini toparlayamamışlardır. Bir kısmı Kuzey Çin tarafına (Kansu bölgesine), bir kısmı da bugünkü Doğu Türkistan (Turfan ve Kaşgar) tarafına göç etmişlerdir. Bu bölgede kurulan Uygur Devleti Cengiz istilasına kadar varlığını devam ettirmiştir.

Doğu Türkistan’a göç eden Uygur Türklerinin başında Vu-hi Tegin’in kardeşi Ngo-nie Tegin bulunuyordu. Bunlar, 840’ta Kara-balasagun’da istilacılar tarafından öldürülen Uygur kağanının yeğeni Mengli’yi kağan seçerek 856’da Doğu Türkistan toprakları içinde 3. Uygur Devleti’ni kurmuşlardır. Uygur Devleti, Karahanlı Devleti ile X. yüzyılın sonlarına doğru birleşinceye kadar hüküm sürmüştür.

Yedisu tarafına göç eden Uygurlar, kendilerinden evvel buraya kadar gelerek yerleşik hayata geçen ve Tibetlilerle olan savaş sırasında Doğu Türkistan’ın güney taraflarına kadar gelen (Kaşgar, Yarkent, Hoten) Uygur Türkleriyle kaynaşmışlardır. Uygurlar, Karluk Türkleriyle birleşerek 880’de Karahanlı Devletini kurmuşlardır. Doğu Türkistan daha sonra Kara Hoca Uygur Hanlığı (846–1218) ve Türk-Moğol İmparatorlu hâkimiyeti altında kalmıştır (1218–1759).

1750’de Çin işgali başlamış ve 1862 tarihine kadar sürmüştür. Bu süre içinde Doğu Türkistan’da 42 isyan hareketi olmuştur. 1863’te Mehmed Yakup Bey, Kaşgar merkez olmak üzere devlet kurmayı başarmıştır. Bu devlet Abdülaziz’den istedikleri yardımı almışlardır. Mehmed Yakup Bey, en büyük desteği ise II. Abdulhamid tarafından görmüştür.

Desteğe rağmen kurulan devlet uzun ömürlü olamamıştır. Yakup Bey’in 1877 yılında vefat etmesi üzerine Çin hemen Doğu Türkistan’a saldırmıştır. 18 Mayıs 1878’de Doğu Türkistan’ın tamamını işgal etmiştir. 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Şin-cang (Xin Jian “Yeni Toprak”) adıyla doğrudan İmparatorluğa bağlanmıştır.

1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi neticesinde bölgedeki Çinlilere karşı zafer kazanılmış ve 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.Hoca Hacı Niyaz cumhurbaşkanı ilan edilmiştir.

Rus-Çin rekabetinden dolayı isyana destek veren Rusya daha sonra kendi egemenliğindeki Türklere (Batı Türkistan) kötü örnek olacağı korkusuyla isyan sonrasında Çin’e destek vererek kurulan devletin yıkılmasına yardımcı olmuştur.

Mücadele devam etmiş, 1944 yılında Gulca’da Çinlilere karşı yine galip gelinmiştir. Ayaklanmaya destekleyen Rusya, Gulca’da 1944 yılı Ekim ayında Şarkî Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulmasına yardımcı olmuştur. Gulca, Tarbagatay ve İli şehirlerini içine alan bu cumhuriyet bölgedeki Çin kuvvetlerini yenmiştir. Ancak Rusya bu hızlı gelişmelerden korkup bu Cumhuriyetin yöneticilerini Çinliler ile anlaşmaya zorlamışlardır. 1946 yılında iki hükümet arasında 11 maddelik bir metin imzalanıp birleşik hükümet kurulmuştur. Böylece bu devlet de Rusya’nın olumsuz tutumu neticesinde ortadan kalkmıştır.

Bu arada Mao Çin’e hâkim olmayı başarmıştır. 1949 Eylül’ünde Doğu Türkistan’daki Çin birliklerinin komünist Çin hükümetine bağlılıklarını bildirmelerine üzerine Çin hiçbir askeri güç kullanmadan Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir.

VARAK ÇERÇEVE

Tarim Havzası’nın tarihi Uygur ismi Uygurca’da “Altı Şehir” anlamına gelen Altishahr’dur. Orta Asya’nın orta bölümünde yer alan büyük Türkistan’ın doğu kesimidir.

TANITIM VİDEOSU

Doğu Türkistan Cumhuriyeti

Doğu Türkistan’ın zengin kaynakları burada yaşayan halka yansıtılmamaktadır. Bunun yanında, Doğu Türkistan’a Çin’in bölgeye Çinli göçmen yerleştirme politikası da huzursuzluğu artırmakta, Çin’e var olmayan güveni daha da sarsmaktadır. Çin yönetimi Doğu Türkistan Türklerine 2’den fazla çocuk sahibi olmalarını yasaklayarak ama iç bölgelerden de her yıl yüz binlerce Çinli göçmen getirip bölgeye yerleştirerek Doğu Türkistan’da 1949 senesinde sayıları 250 bin olan Çinlilerin sayısı, bu gün nüfus nakli neticesinde 10 milyona ulaşmıştır. Çin Yönetimi 21. yüzyılda Doğu Türkistan’a 150 milyon Çin’li yerleştireceklerini açıkça söylemektedir.

Doğu Türkistan Coğrafyası

Tanrı dağları, Altay ve Kurum dağları arasındaki Cungarya havzası, tarım ve Turfan havzasını da içine alan 1.828.418 km2 yüzölçümlü Doğu Türkistan, bütün Çin toprağının 1/5’ini teşkil eder. Avrupa’nın en büyük devletlerinden Fransa’nın 3 katı, Macaristan’ın ise 17 kat büyüklüğündedir. Toprak büyüklüğü bakımından dünya ülkeleri içerisinde 19. sırada yer alır.

Dünya medeniyetinin Altın Beşiği diye anılan Taklamakan Çölü, tabiat’ın cenneti olarak bilinen Altuntağ Doğal Parkı, Avrasya Köprüsü olarak anılan İpek Yolu, Dünyanın en yüksek göllerinden Tanrı ve Buğda Gölleri, ayrıca irili ufaklı binlerce göl ve ırmaklara sahip olan Doğu Türkistan 16 şehir, 86 ilçe mevcuttur.  Çinliler bu toprakları 1 merkezi şehir, 8 vilayet ve 5 özerk ilçeye bölerek idare etmektedir.

         

        Doğu Türkistan Çin’in en geri kalmış bölgelerindendir. Ulaşım fazla gelişmemiş, hayat standardı düşük halkın % 70’i tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Yörede en büyük tehlikelerden biri Lop Nor çölünde yapılan ve bu güne kadar sayısı 20’yi aşan yeraltı atom denemeleridir. Çevrede kanser hastalıkları, sakat doğumlar ve ürünlerdeki radyasyon tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.