Subscribe to our newsletter to get our latest update & news consenter
Kazakistan, resmî adıyla Kazakistan Cumhuriyeti, Orta Asya ve Doğu Avrupa’daki Türki halka sahip bir bağımsız devlettir. Kazakistan, günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletinden biri olup Türk Keneşi ve TÜRKSOY’un üyesidir. 2.724.900 km² yüzölçümü ile dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesidir.
Orta Asya’da yer alan bir Türk devleti. Kuzeyinde Rusya Federasyonu, Ural Dağları ve Güney Sibirya, doğusunda Moğolistan ve Doğu Türkistan, güneyinde Kırgızistan, Özbekistan, Aladağ, TanrıDağları ve Aral Gölü, batısında ise Hazar Denizi yer alır. Doğu ve batı sınırları arası 3000 km, kuzey ve güney sınırları arası ise 1500 km’dir.
Uzun asırlar konar-göçer yaşantıda olan Kazak halkı, Orta Asya coğrafyasında yerleşmiştir. Türk kökenli halklardan biri oldukları için dili, dini, tarihi ve kültürü ortak olduğumuz Kazak ulusu, kabilecilik ve sömürgecilik dönemlerini yaşadıktan sonra XX.yüzyılın sonlarında bağımsızlığına kavuşmuştur. Kazakistan Cumhuriyeti, bağımsızlığını aldığı 1991 yılından bu zamana kadar zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kullanarak ekonomik ve sosyal yönden hızla kalkınmış, siyasi istikrarı ve güvenliliği sayesinde dünyanın cazibe odaklarından biri haline gelmiştir. Çin ve Rusya gibi dünyanın büyük devletleriyle iyi komşuluk ve barış politikası ile dostluk ilişkileri içinde olan Kazakistan, yüzölçümü itibariyle dünyanın 9. Ülkesi olsa da, nüfusu henüz 16.750 sayısını aşamamıştır. Kazakistan, çok uluslu ve çok dinli-kültürlü bir ülke olma özelliğinin yanında, dünyanın en zengin petrol, gaz, altın, kömür ve hububat merkezlerinden biridir
Ülke topraklarının beşte biri dağlarla kaplıdır. Diğer kısmı düzlükler tepelik ovalar ve platolardan meydana gelir. Batı ve güneybatı kesimlerine hakim olan HazarÇöküntüsünün güneyinde Ustyurt Yaylası, Mangışlak Yarımadasında ise Karadağ ve Akdağ uzanır. Hazar Çöküntüsünü Ural Platosu ve Mugodjar Tepeleri geniş Turan Ovasından ayırır. Kurumuş ırmakların önceleri taşıdığı kumlar güneyde Kızılkum Çölünü, orta kesimde Karakum Çölünü, kuzeyde Büyük ve Küçük Barsuki çöllerini meydana getirmiştir. Kuzeyde dağların yüksekliği 1500 metreye ulaşır. Ülke topraklarının batısında Uludağ, doğusunda iseCengizdağ olarak bilinen sıradağlar yer alır. Doğu ve güneydoğudaki yüksek dağ silsileleri vadilerle yarılmıştır. Çungarya Aladağları Balkaş Gölünün bulunduğu çöküntünün güneyinden, Tarbagatay Sıradağları güneyden, Altay dağ silsilesinin devamı olanListvyaga, Holzun ve Tigirek sıradağları ise doğudan Kazakistan topraklarına girer. Kırgızistan sınırındaTanrı Dağları, uzanır. Muyunkum Çölü Karadağ’ın içlerine kadar girer.
Kazakistan’da binlerce küçük akarsu vardır. Bu akarsuların büyük kesimi Hazar Denizi, Aral, Balkaş ve Tengiz göllerine dökülür. Kazakistan topraklarını baştan başa geçen ve Kuzey Buz Denizine dökülen nehirler ise Irtiş, İşim ve Tobul’dur. Akarsuların büyük kısmı yazın kurur. Başlıca ırmakları Ural ve Seyhun’dur. Seyhun üzerinde taşkınları önlemek ve sulama gayeli birçok baraj bulunur.
Ülke sınırları içinde su seviyesi genelde değişken olan ve bazıları belli aylarda kuruyan elli bine yakın göl vardır. Hazar Denizinin 2320 km’lik kıyısı Kazakistan sınırları içinde kalır. Diğer önemli gölleri Aral, Balkaş, Zaysan, Alakol, Tengiz ve Seletitengiz’dir.
Kazakistan’ın nüfusu 17.000.000 civarındadır Başkenti Alma-Ata olup nüfusu 1.200.000’dir. Nüfusun % 39.7’si Kazak, % 37.8’i Rus, % 5.8’iAlman, % 5.4’ü Ukraynalı, % 4’ü Tatar ve Özbek, % 7.3’ü diğer milletlere mensuptur. Başlıca şehirleri Uralsk, Ahtubinsk, Guryev, Bişkek, Karaganda, Aralsk’dır.
Kazakistan’da büyük yerleşim bölgeleri dışında hala eski göçebe özelliği sürdürülmektedir. Halkın çoğu geçimini hayvancılıkla sağladığı için yazın “çaylav” dedikleri yaylalara gitmek, kışın da “kıştav” dedikleri kışlaklarında barınmaktadırlar. Böylece göçebe hayatlarını devam ettirirler.
Eğitim: Halkın çoğu 1917 komünist ihtilalinden önce göçebe hayatı yaşadığından, Kazaklarda eğitim faaliyetleri fazla gelişmemişti. Yerleşme merkezlerinde çok sayıda medrese vardı. İhtilalden sonra bölgede Rus eğitim sistemi uygulanmaya başlandı. İlk ve orta öğretim Kazakça yapılmasına rağmen, anaokullarında ve yüksek okullarda Rusça eğitim yapılması Kazak gençlerini Rusça öğrenmeye mecbur bıraktı.
Kazakistan’da eğitim 7-17 yaş arasında mecburi ve parasızdır. Okullarda Rusça ve Kazakça eğitim yapılır. Ayrıca azınlık dillerinde de öğretim yapan okullar vardır. Nüfusun az olduğu bölgelerde ortaokul çocukları için yatılı okullar bulunur. Mesleki eğitim veren okulların sayısı oldukça fazladır. Ülke çapında 8689 ortaokul, 243 teknik lise, vardır.
Kazakistan’da ilk üniversite 1934’te Kirov’da kuruldu. 1948’de Kazak İlimler Akademisi teşkil edildi. Bu akademiye bağlı 35’ten fazla enstitü vardır. Ayrıca 40 civarında yüksek okul mevcuttur.
İlham Aliyev, Azerbaycanlı siyasetçi, 2003’ten beri Azerbaycan’ın dördüncü ve mevcut Cumhurbaşkanı. Önceki Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in oğludur. Ayrıca Yeni Azerbaycan Partisinin Genel Başkanlığını yürütmektedir.
Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye oldu ve günümüzde akzakistan-Türkiye ilişkileri stratejik partnerik düzeyine sahiptir.
Kazakistan-Türkiye arasında diplomatik ilişki tesisinden geçen yıllar zarfında Kazak-Türk temasları kardeşlik ve dostluk, halkların tarihi bağı ve kültür mirasları, oluşan karşılıklı güven ve saygı platformu üzerine kurulmuştur.
Ayrıca, iki ülke arasındaki ticari-ekonomik ve sosyal alanda, askeri-teknik konularında dahil olduğu bölgesel ve uluslararası güvenlik alanlarındaki sıkı işbirliği ilişkilerin pekişmesindeki diğer önemli etkenler olarak göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra stratejik ortaklık ilkeleri temelinde Kazak-Türk askeri ve teknik ilişkileri geliştirilmektedir. İki ülke Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, İslam Konferansı Örgütü, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve başka uluslararası örgütler çerçevesinde işbirliği yapmaktadır.
Uzun asırlar konar-göçer yaşantıda olan Kazak halkı, Orta Asya coğrafyasında yerleşmiştir. Türk kökenli halklardan biri oldukları için dili, dini, tarihi ve kültürü ortak olduğumuz Kazak ulusu, kabilecilik ve sömürgecilik dönemlerini yaşadıktan sonra XX.yüzyılın sonlarında bağımsızlığına kavuşmuştur. Kazakistan Cumhuriyeti, bağımsızlığını aldığı 1991 yılından bu zamana kadar zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kullanarak ekonomik ve sosyal yönden hızla kalkınmış, siyasi istikrarı ve güvenliliği sayesinde dünyanın cazibe odaklarından biri haline gelmiştir. Çin ve Rusya gibi dünyanın büyük devletleriyle iyi komşuluk ve barış politikası ile dostluk ilişkileri içinde olan Kazakistan, yüzölçümü itibariyle dünyanın 9. Ülkesi olsa da, nüfusu henüz 16.750 sayısını aşamamıştır. Kazakistan, çok uluslu ve çok dinli-kültürlü bir ülke olma özelliğinin yanında, dünyanın en zengin petrol, gaz, altın, kömür ve hububat merkezlerinden biridir.
Automated page speed optimizations for fast site performance